Kayıtlar

2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Resim
Dolap Direksiyonları ve Katlanılabilir Kütüphane    Bugün günlerden salı. Yine başka bir kütüphaneyle karşınızdayım. Gittikçe ilhamımı geri kazandığımı düşünüyorum. Yeni başladığımdan beri araya biraz zaman girdi fakat eğer isteksiz yazarsam yazdıklarımı beğenmeyeceğimi biliyorum. İstekli olduğum anlardan birini yakalamışken Fransız Sarayı Kütüphanesini ele alabilirim diye düşündüm.     Öncelikle derslere girmediğimiz için şanslıydık. Türkçe projemizi yöneten hocalarımızla okulun girişinde buluşup hiç vakit kaybetmeden yola koyulduk. Bildiğiniz üzere İstanbul trafiği ilgisini bizden esirgemedi. Güneşle birlikte uyandığım için kafamı cama koya  koymaz uyuyakaldım. Arkadaşlarım da benden farksız değildi. Servisin sert freniyle sıçrayarak uyanmasam kim bilir kaçıncı rüyamı görüyor olurdum. Aceleyle servisten indik ve dar bir sokağın başında durduk. Bütün yol boyunca rüyalarda gezip uykuyla dostluğumu pekiştirdiğim için tam olarak nerede olduğumuzu bilmiyordum. Yeni uyanmışlığın verd
Resim
Uçurtmanın Kuyruğu     Bugün günlerden pazar. Türkçe projemiz çerçevesinde başladığımız kütüphane yazılarının ilkine adım atıyorum. bu yazımda sizlere Özgen Berkol Doğan Bilim Kurgu Kütüphanesi'nden bahsedeceğim. Fakat ondan da önce Özgen Berkol Doğan kimdir, onu bir öğrenelim derim.     Özgen Berkol Doğan 29 Temmuz 1980'de doğmuş,Robert Koleji'nden mezun olmuş, Boğaziçi Üniversitesi'nde okumuş,  Michael Hamilton Bilim Ödülü'nü kazanmış genç bir fizikçiydi. Maalesef kendisini 29 Kasım 2007 tarihli Isparta'da meydana gelen uçak kazasında kaybettik. Genç fizikçiyi anmak adına Kadıköy Moda'da bir kütüphane açıldı. İşte ben sizlere bu kütüphaneden bahsedeceğim.     Öncelikle dar bir ara sokakta dümdüz yürüdüğünüzü hayal edin. Sol tarafınızda binalar endamlarıyla dikilirken yolun diğer tarafında arabaların sokağın sonuna kadar tek bir kırkayakmışcasına dizildiğini düşünün. Kum rengi, beyaz, açık sarı binaların yanı sıra siyah denilebilecek kadar koyu kahve
Geri Dönüş   Bugün günlerden çarşamba. En son yazdığım yazının üstünden aylar geçti. Araya koca bir yaz tatili girince insan kendini kaybediyor. Biraz da dürüst olursak kendimde yazacak cesareti bulamıyordum.  Şimdi bile bu cümleleri yazarken zorlanıyorum, bir harfe basmadan önce dakikalarca düşünüyorum. Dediğim gibi en son yazdığım yazı aylar önceydi ve o zamandan bu yana çok şey değişti. İlhamımı geri kazanmam biraz zaman alacak gibi görünüyor. Sonuçta bu güzel geri dönüşün ardından bloğuma şöyle bir göz attım ve kendimi doğru düzgün tanıtmadığımı fark ettim. Yeni ve temiz bir başlangıç yapmanın en iyi yolunun kendimi tanıtmak olduğunu anlayınca, attım kendimi geçmişin acılı tatlı anılarına.   Benim adım Doğa Berçin Öztürk. 16 Nisan 2002’de, Eskişehir’de doğdum. Küçük bir şehirde doğmanın avantajları boldur. Çocukluğum sokaklarda bisiklet üstünde, dizlerim kanayarak geçti. İlk arkadaşlarımı orada edinip, ilk kavgamı orada ettim. İlkokulu ve ortaokulu orada bitirdim. Oralarda bir