Kayıtlar

Kasım, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Resim
Püsküllü Belam ve Kahramanım Bugün günlerden pazartesi. Ara tatilimizin ilk günü. Normalde İstanbul'da yaşıyorum fakat Eskişehirliyim. Geçen cumartesi tatil için Eskişehir'e döndük. Biz derken babam ve benden bahsediyorum. Büyük bir fedakarlık yapıp İstanbul'da okuyabilmem için benimle geldi.  Tren garından çıkarken hocalarımın verdiği ödevler hakkında kara kara düşünüyordum. Garın çıkışındaki taksilerden birine bindik. Arabanın camından dışarıyı seyrederken evde beni bekleyen köpeğimi düşünüyordum. Adı Badem, sekiz yaşında, erkek bir av köpeği. Cinsi dolayısıyla çok hareketli, obur ve tüylü. O kadar tüylü ki onu "püsküllü belam" diye seviyorum. Kimbilir beni görünce nasıl sevinecekti. Ben düşüncelere dalmışken eve geldiğimizi farkettim. Evimiz, şehir merkezine yakın, müstakillerden oluşan şirin bir sitede. Evin önünde durduğumuzda tanımadığı arabayı gören Badem havlamaya başladı. Badem'in havlamasını duyan annem kapıya çıkıp bize gülümsedi. Babamı ve
Resim
Kırmızı Pamuklar Bugün son dersimiz yine fransızcaydı. Açıkçası dün gece çalıştığım hiçbir şey, Madam Peggy'nin ben ve sınıf arkadaşlarım için hazırladığı sınavda çıkmamıştı. Yine de bocalamadım diye düşünüyorum. Okul çıkışı Çağla ve İrem'le ders çalışmaya karar verdik. İrem'in evinin hemen altındaki kafeye gidecektik. Bu arada İrem Moda Caddesi'nde oturuyor. Ne kadar şanslı olduğunu söylesem az. Kafeye adımımı atar atmaz burnuma kahve kokusu geldi. Kahveyi ve kahve kokusunu o kadar seviyorum ki anlatamam. Sipariş vermek için sıraya girdiğimizde biraz acıktığımı fark ettim. Tatlı bir şeyler istiyordum fakat vitrindeki şeyler o kadar güzeldi ki karar veremedim. İlk önce bitter çikolatalı kurabiyeyi gözüme kestirdim. Sonra çilekli pastayı görmemle kurabiye aklımdan çıktı. Daha sonra ise sırayla havuçlu kekleri, tiramisuyu, mozaik pastayı ve elmalı tartı inceledim. Baktım karar veremiyorum, Çağla'nın ne aldığını sordum ve yaban mersinli muffin aldığını söyledi. Oy