Bir Kase Manzara

Bugün günlerden pazar. Sizlere, bu cuma arkadaşlarımla neler yaptığımı anlatmak istiyorum. Her zamanki gibi sabah erkenden kalkıp hazırlanmıştım. Bugün benim için biraz daha farklıydı. Bir ilkokula yardım amaçlı yemek servisi yapmaya gidecektik. Acele etmeden evden çıktım. Derslerle dolu bir sabahtan sonra sınıf arkadaşlarımla yemeğimizi yemiş ve ilkokula gitmeye hazırdık. Öğleden sonra küçük arkadaşlarımızın da yemek servisini bitirip onlarla oyun oynadık.Gitme vakti geldiğinde bize sarılmalarını, yanaklarımızdan öpmelerini hiç unutamayacağım. Okula geri geldiğimizde Fransızca derslerimizin kaynamasına pek üzülmemiştik. Sonuçta haftada yirmi iki saat Fransızca görüyoruz. Biraz beynimin sulandığı su götürmez bir gerçek.

Okul çıkışı Karya ve Çağla'yla bir planım vardı. Çeşit çeşit tahıl gevreğinin satıldığı güzel bir kafeye gitmeye karar vermiştik. O kadar çok çeşit vardı ki yine karar verememiştim. Kendime bir not bıraktım, buraya her gelişimde farklı çeşitler seçip hepsinin tadına bakacaktım. Zor bir karar anından sonra yemek istediklerimi seçmeyi başardım. Çağla o kadar aç olmadığını söyleyip yukarı kata çıkmıştı. Biz de siparişlerimizi verip Çağla'yı takip ettik. Kızlarla küçük bir sohbetten sonra tabaklarımız geldi. Daha önce bir mısır gevreği için hiç bu kadar heyecanlandığımı hatırlamıyorum. Adeta büyülendim denebilir. Kurabiyeler, gofretler, yurt dışından getirilmiş tahıl gevrekleri ve çikolatalar o kadar güzel kombinlenmişti ki kase kendi kendine bir şaheser, bir manzaraydı. Gözümü alamadığım kaseye sütü doldurdum. Görüntüsü kadar tadı da güzeldi. Ağzımda çikolatanın tahıl gevreğiyle buluşmasını, gofretin sütün içinde dağılmasını anlatamam. Tadı hala damağımda. Sizlere tavsiyem bunları benden dinlemektense gidip kendiniz yemelisiniz. Sonuca gelecek olursak bu cumamın konusu bir kase manzaraydı.